Kapadokya, çok sayıda yanardağın eş zamanlı püskürmesi sonucu bugün yüksekliği yer yer 100 metreyi bulan kalın bir tüf tabakası ile kaplanmıştır. Akarsular bu tüf tabakası üzerinde zamanla derin vadiler oymuş ve ilginç coğrafi oluşumlar yaratmıştır. Akarsuların oyduğu vadilerin her biri günümüzde Kapadokya’nın önemli trekking parkurlarını oluşturmaktadır. Kapadokya trekking parkurlarının çoğu el değmemiş güzelliklere sahiptir ve adeta keşfedilmeyi beklemektedir. Kapadokya’da trekking hiçbir zaman sadece trekking değildir. Doğa ve tarih Kapadokya’da o kadar iç içe geçmiştir ki, isteseniz bile tarihe sırtınızı dönemezsiniz. Kapadokya trekking parkurlarını ülkemizdeki diğer trekking parkurlarından ayıran ve özgün kılan en önemli fark buradadır. Kapadokya’da trekking yapmak peribacaları diyarında bir masal dinlemek gibidir.

Eskiden sadece açık hava müzelerinin gezdirildiği bölgede artık yürüyüşler de düzenleniyor.Bu tür yürüyüşlerin avantajı, en görkemli yer şekillerinin bulunduğu Kapadokya bölgesinin oluşumunun her aşamasını görme şansının bulunması. Bir peribacası daha oluşumunun ilk aşamasındayken, hemen yanındaki yok olma halindedir. Eğer dikkatli gezerseniz belki bir kuvars minerali veya bir agat bulabilirsiniz. Yürüyüş sırasındaki görsel şölen de cabası.

Kapadokya’da yapacağınız yürüyüşlerde dikkat etmeniz gereken en önemli konu zeminin kayganlığı. Aşınma sırasında açığa çıkan küçük taş parçaları sert zemin üzerinde çok kaygan hale geliyor. Bu taşlara basarak kaymanız ciddi sakatlıklara neden olabilir. Yürüyüşler genellikle Ak Vadi, Ballı Vadi, Güvercinlik Vadisi, Aşk Vadisi, Zemi Vadisi ve Kızılçukur Vadisi gibi bölgelerdeki parkurlarda yapılıyor.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için bizimle irtibata geçebilirsiniz.